• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
Değerli Meslektaşlarımız

         Değerli meslektaşlarımız,

         Bugün YÖK YÖKSİS üzerinden lisans tamamlama programlarını açıklamış bulunmaktadır Odyometri programı için lisans tamamlanabilecek alanlar olarak Odyoloji ve Dil Terapistliği alanları tanımlanmıştır.

         Lisans tamamlamak için kamu veya özel sektörde halihazırda çalışan binlerce odyometrist bulunmasına ve ülkenin defalarca ve çeşitli kanallarla ihtiyacı olan Odyolog sayısının benzer ülkelerle mukayese edildiğinde 10.000’nin üzerinde olduğunu bildirmemize rağmen adeta beklemekte olan odyometristler camiasıyla alay edercesine sadece Hacettepe Üniversitesi Odyoloji Bölümü’nde lisans tamamlamak için 20 (yirmi) kişilik kontejan açılmıştır. Halbuki, diğer üniversitelerin dekanları ve rektörleri ile gerek yüz yüze gerekse telefon aracılığıyla yaptığımız görüşmelerde alt yapısı oldukça yeterli olan en az 5 (beş) üniversitenin daha odyolojide lisans tamamlatmak için YÖK kuruluna dosya sunduğunu ve kontenjan bildirdiğini bilmekteyiz. Öte yandan bu 5 üniversitenin dışında da birçok üniversitesinin alt yapısının lisans tamamlamaya yeterli olduğu bilinmekte olup sadece baskılar nedeniyle kontenjan bildiremedikleri de tarafımızca şüpheye mahal vermez bir şekilde bilinmektedir.

         Yasanın yaklaşık olarak 1 yıl önce çıkmasına rağmen ve hali hazırda Odyoloji eğitimi veren her üniversitenin teorik olarak aslında lisans tamamlamaya hazır oldukları bazılarının ise sadece küçük modifikasyonlarla hazır hale getirilebileceği gözler önünde duran pratik bir gerçektir. Ülke menfaatleriyle bugün karşı karşıya kaldığımız tablo bir araya getirildiğinde gördüğümüz tablo oldukça düşündürücüdür. Normal koşullar altında üst akılı temsil etmesi gereken YÖK’ün yasanın çıkmasını takip eden ilk iş gününde üniversitelerden teklif beklemek yerine yasayı göstererek lisans tamamlamanın odyometristler için bir hak ve üniversiteler için bir kamu görevi olduğunu bildirerek derhal hazırlıklara başlamalarını ve 2015-2016 eğitim ve öğretim yılına hazır olmalarını istemesi gerekirdi. Çünkü, global anlamda ülke özel anlamda hasta menfaatleri bunu elzem kılmakta olup keyfiliğe yer bırakmamak gerekirdi.

         Ancak gelinen noktada sadece bir üniversitenin yine sadece 20 kontejanının kabul edilmesi ve tüm baskılara rağmen ülke menfaatleri ve bilimsel gerçeklere hassasiyet gösteren diğer üniversitelere kontejan verilmemiş olması YÖK’ün ülke çıkarlarını mı yoksa bu işten haksız bir şekilde nemalanan, çıkarlarını kaybetmemeye çalışan, derneğimizin görüşme randevusu taleplerini sürekli reddederken elini kolunu sallayarak her istediği an istediği kurul üyeleriyle görüşebilen bu çıkar çevrelerine mi hizmet ettiği sorgulanması gerekmektedir. YÖK gibi bir kurumun başkanı dahil tüm üyelerinin asli görevi meslek örgütlerine karşı kilitlerle korunan odalar arkasında durup sadece canı istedikleriyle görüşmek değil kapıları ardına kadar açarak ülke sorunlarını dile getiren bu mesleki örgütlerin temsilcilerine randevuyla değil istedikleri an görüşme hakkı vermeleri ve sorunlarını çözmeleridir. Ancak karşılaştığımız reel gerçek muhatabımız bile olmayan sekreterlere azarlatılarak randevu taleplerimizin sürekli olarak reddedilmesi olmuştur. Aslında, YÖK aldığı bu kararla çıkan yasayı hiçe saymakla kalmamış sadece 20 kontenjanla alay da etmiş olup bir kamu kurumuna yakışmayan bir şekilde yasa koyucu siyasi iradeye sözde yasanın yerine getirildiğini de göstermeye çalışılmıştır. Bu haliyle YÖK’ün ülke gerçeklerinden uzak olduğu veya ilgilenmediği, daha da acısı menfaat çevrelerinin yanında yer aldığı açık bir gerçektir.

         YÖK’ün bu haliyle yasaların yanı sıra İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 26. Maddesinin 1. Fıkrası “Herkes eğitim hakkına sahiptir. Eğitim, en azından ilk ve temel eğitim aşamasında paras ızdır. İlköğretim zorunludur. Teknik ve mesleksel eğitim herkese açıktır. Yüksek öğretim yeteneklerine göre herkese tam bir eşitlikle açık olmalıdır”, ve 7. Maddesi Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildirgeye aykırı her türlü ayrım gözetici işleme karşı ve böyle işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır” maddelerini de hiçe saymıştır.


         Ancak tüm kamuoyunun ve sevgili meslektaşlarımızın bu konunun takipçisi olacağımızı, yasal kazanımlarımızın pratikte de gerçekleşmesi için elimizden geleni yapacağımızı ve mücadelemizi daha da güçlendirerek sürdüreceğimizi bildirir meslektaşlarımızın umutsuzluğa kapılmamalarını rica eder yanımızda durmaya devam etmelerini istirham ederiz. Nihai olarak YÖK’e almış olduğu ülke menfaatlerine hizmet etmeyen bu ters kararından dolayı üzüntülerimizi dile getirir gene bu konuda  bu konuda silsile yoluyla akademik ve idari titrine bakmaksızın karar merciinde bulunanlar ve bize hakaret etmeye cüret gösterebilen kişiler hakkında ulusal yargıya başvuracağımızı sonuç alınamaması durumundaysa uluslararası mahkemelere gitmekte bir anlık tereddüt dahi göstermeyeceğimizi duyururuz.

Saygılarımızla

Odyoloji Derneği Yönetim Kurulu

  
4775 kez okundu

Yorumlar

     26/08/2015 15:13

evet, binbir emekle odyoloji lisans tamamlamayı hacettepe üniversitesi açmış. hem de uzaktan eğitim değil örgün eğitim olarak... maşaallah demek istiyorum. yani ellerinden geleni ardlarına koymayıp bunca odyometristi hayal kırıklığına uğratmayı başardılar. iki yıl okunup odyoloji biliniminin öğrenilemeyceğini bas bas bağıranlar yalnızca iki yıl yüksek lisans yapanlara odyoloji uzmanı demekten gocunmuyorlar... şimdi bize verdikleri bu lisans tamamlama hakkı için teşekkür etmemiz mi lazım? sağlık yönetimi ve acil durum afet yönetimininnin odyolji ile ne alakası olduğunu ise hiç çözemedim. bari bu bölümlerden alınan diplomalar yüksek lisans yapabilmek için geçerli olacaklar mı?
nur gül

Sosyal Medya